İSTANBUL (İGFA) – Allianz Trade’in sistemli olarak hazırladığı kesim raporlarından Metal Kesimi raporunda, dünyada metal bölümünün güçlü istikametleri ortasında; metal fiyatlarının tarihi ortalamaların üzerinde kalması, 2024 başı prestijiyle üretim ve ihracatta artış, kesimi desteklemek için kritik hammadde ve minerallere odaklanan kamu siyasetleri ve firmaların güçlü likidite konumlarının yer aldığı belirtiliyor.
Uluslararası Güç Ajansı’nın (IEA) belirttiği siyasetler senaryosuna (STEPS) nazaran de metal talebi iki katına çıkabilir. Hükümetlerin tüm ilan edilen maksatlara ulaşacağını varsayan “İlan Edilen Taahhütler Senaryosu (APS)” ile bu üç katına bile çıkabilir. Bakır’ın 2 kat ve lityumun 7 kat ile en çok talep gören metaller olması ve bunun da dalda daha yüksek fiyatlar görülmesine yol açabileceği raporda verilen bilgiler ortasında yer alıyor.
METAL BÖLÜMÜ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BASKISI ALTINDA
Rapora nazaran metal şirketleri üzerinde, su kullanımı, kirlilik ve biyolojik çeşitlilik tesirleri ile ilgili ESG düzenlemelerine yönelik baskılar artıyor. Münasebetiyle bölümdeki firmaların bu doğrultuda büyük sermaye harcamaları yapmaları gerektiği kesimin zayıf noktalarından biri olarak gösteriliyor. Türk metal üreticilerinin de bu trende ayak uydurarak tedarik zinciri risklerini azaltmak ve mevcut meseleleri gidermek için yenilikçi ve sofistike yaklaşımlar geliştirmesi gerektiği öne çıkıyor.
Allianz Trade Kredi İstihbarat Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Altuğ Karagöz, cari yılda Ocak-Nisan periyodunda Türkiye’nin ihracat bilgileri yüzde 1,1 artış gösterirken, Demir ve Demir Dışı Metaller bölümü ihracatının geçtiğimiz yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 8 düştüğüne dikkat çekti.
Karagöz, “Türkiye’nin demir ve demir dışı metaller kesimindeki ihracatında en büyük hisseye sahip olan Almanya’da GSYH, 2023 yılının 3. çeyreğindeki yüzde 0,3 küçülmenin akabinde yılın son çeyreğinde de yüzde 0,2 küçüldü, böylece yıllık bazda yüzde 0,3 küçülme gerçekleşti. Önümüzdeki periyotta de ekonomik gerilemeler yahut finansal krizler metal eserlere olan talebi azaltabilir. Hükümet düzenlemeleri ve jeopolitik tansiyonlar dahil olmak üzere siyasi ve ekonomik gelişmeler, metal kesimindeki ticari faaliyetleri direkt etkileyebilir” dedi.